ABD merkezli uzay ajansı NASA, gelecekte Dünya’ya tehdit oluşturması muhtemel uzay cisimlerine önlem almak amacıyla zorlu bir görevi yerine getirmişti.
NASA’nın Double Asteroid Redirection Test (DART) olarak adlandırdığı yeni uzay görevi kapsamında, 500 kilogramlık bir uzay aracı Didymos olarak adlandırılan bir göktaşına çarpmıştı.
Dünya’dan yaklaşık 11 milyon kilometre uzakta gerçekleşen kasıtlı çarpışma, insanlığın ilk göktaşını yörüngeden saptırma girişimi oldu.
Didymos isimli göktaşı, Dünya için bir tehdit oluşturmuyor. Ancak NASA, gelecekte Dünya’yı tehlikeli cisimlerden koruyabilmek için göktaşının yolunu değiştirip değiştiremeyeceğini öğrenmek için böyle bir görev düzenledi.
Dünya için yemi umut doğdu
DART uzay aracının misyonunun dünya için tehlike arz eden asteroidlerin yörüngelerini değiştirmek, bir bakıma dünyayı asteroid tehlikesinden korumak olduğunu belirten Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Tanrıver, NASA’nın daha önce de Ay’a bir roket fırlatıp ay parçalarını ortaya çıkardığını aktardı.
AA’da yer alan habere göre, bu görev başarılı olunca “Bir asteroidi vurabilir miyiz?” sorusuyla NASA’nın yola çıktığını ve DART programını oluşturduğunu anlatan Tanrıver, şu ifadeleri kullandı.
“Asteroidler, güneş sisteminde Mars ve Jüpiter arasında duran göktaşlarıdır. Neptün ötesi cisimler de dediğimiz Kuiper Kuşağı vardır. Bunlar da asteroid kuşağıdır. Bu asteroidlerden, bu kuşaklardan, bu göktaşlarından dünyamızın yörüngesine giren, dünyamıza yaklaşan birçok tehlikeli göktaşları dünyamız için risk taşımaktadır.
Dinozorların neslini yok eden büyük bir asteroid çarpışmasıdır. Doğal olarak dünyamıza çarpacak bir asteroid çarpışması insanlığın ve dünya üzerinde yaşayan varlıkların yok olmasına da sebebiyet verebilir.
O nedenle bu tür tehlikeli asteroidlerin tespit edilmesi ve onların bize karşı çarpma riskini azaltmak için böyle bir program yapıldı.”
“NASA Dünya için tedbir alacak”
Bu çarpışma sonucunda asteroidin yörüngesinin değişip değişmediğinin 12 Ekim’de olumlu yönde açıklandığını hatırlatan Tanrıver, “Bu denemenin amacı ne kadar kütleyle ne kadar hızla bu işi yaparsak bize tehlikeli bir şekilde gelen asteroidi nasıl yörüngeden çıkarabiliriz problemini çözmekti. Şimdi NASA, elindeki bu verilerle buna karşı tedbir alacak.” diye konuştu.
Yaşanılabilen yegane gezegenin dünya olduğuna dikkati çeken Tanrıver, “Yeni yeni keşifler yapılıyor ama şurada ışık hızıyla dahi gitsek en yakın yıldıza, güneş hariç diğer bir yıldıza 4,5 yılda gidebiliyoruz. Diğer gezegenlere gitmemiz, ulaşmamız şu an itibarıyla imkansız.
O yüzden insanlık olarak dünyamıza iyi bakmamız gerekiyor. Ama ne yazık ki dünyayı insanoğlu paylaşamıyor maalesef.” ifadelerini kullandı.
Gökyüzünün tümünün taranması gerektiğini belirten Tanrıver, “Ortaya çıkacak bir tehlikeyi daha önceden sinyal verecek bir yapılandırmaya gidilmesi gerekiyor ki bu tür projeler başarıya ulaşsın.
Mesela geçmiş yıllarda çok çok yakınımızdan bir asteroid geçti ve son dakikada haberimiz oldu. Bazen de göremediğimiz durumlar oluyor, sönük ya da küçük kütleli olduğu için.” dedi.